Çeşitli alanlar içerisinde kendine yer bulan merkeziyetsizlik, web3 ekosistemindeki önemiyle sıklıkla karşılaşmaya başladığımız bir kavram haline geldi. Bu kavramı büyüteç altına alarak farklı perspektiflerle beraber inceleyeceğiz.
Merkeziyetsizlik Ne Anlama Geliyor?
Merkeziyetsizlik, basit bir bakış açısıyla delegasyonun örgütsel düzeyde genişletilmesi; üst yönetimin karar verme sorumlulukları ve günlük operasyonları adına aldığı aksiyonların, orta ve alt astlara devredildiği bir organizasyon yapısı olarak ifade edilebiliyor. Vikipedi de bu kelimeyi bir kuruluşun faaliyetlerinin, özellikle planlama ve karar verme ile ilgili olanların, merkezi, yetkili bir yer veya gruptan dağıtıldığı veya devredildiği süreç olarak tanımlıyor. Bu kavram, özel işletmeler ve kuruluşlar, siyaset bilimi, hukuk, ekonomi, teknoloji alanlarında ve yönetim biliminde uygulanıyor. Örneğin, blokzincir teknolojileri de bu alanlardan biri.
Blockzincirde Merkeziyetsizlik Nedir?
Blokzincirde merkeziyetsizlik kavramı, denetimin ve karar vermenin merkezi bir varlıktan — birey, şirket veya bir grup insan olabilir — dağınık bir ağa aktarılması anlamına geliyor.
Her blokzincir protokolü, Merkezi Olmayan Uygulama, Merkezi Olmayan Otonom Organizasyon (DAO) veya blokzincir ile ilgili diğer çözümler, değişen seviyelerde merkezi olmayan bir yapıya sahip oluyor. Birçok DAO’nun farklı merkeziyetsizlik aşamalarında çeşitli bileşenleri oluyor. Örneğin, harici bilgilerle akıllı sözleşmeler sağlayan üçüncü taraf hizmetleri (oracles) kısmen merkezi olmayabilir; akıllı sözleşmeler tamamen merkezi olabilirken, parametreleri ayarlamak için yönetişim süreci topluluk güdümlü ve merkeziyetsiz olabiliyor. Daha geniş bir ölçekte, merkezi olmayan blokzincir çözümleri her türden, boyuttan ve sektörden kuruluş tarafından araştırılıyor ve benimseniyor.
Gerçek hayattan alıntı bir örnek olarak Contura Enerji’nin hikayesi verilebilir. Amazon İnternet Servisleri Bulut Platformu ile çalışarak akreditif süreçleri dijitalleştirmek ve otomatikleştirmek adına uluslararası ticaret ödemelerini yönetmek için daha verimli, maliyet tasarrufu sağlayan ve daha az riskli bir sistem sağlayan merkezi olmayan blokzinciri tabanı ile iş yapıyorlar.
Konsensüs Mekanizmaları
Blokzincir içerisindeki merkeziyetsizlik anlayışı kısaca karar alma yetkisinin tekil yöneticilerden alınarak gruplara dağıtılmasına dayanıyor. Blokzincirde yeni işlemleri onaylama gibi kararları üstlenen “konsensüs (uzlaşma) mekanizmaları” devreye giriyor.
Konsensüs mekanizmaları, kripto para birimlerinin çalışmasını sağlayan protokoller, algoritmalar veya diğer bilgisayar sistemlerini içeren, grup içerisinde karar alınması ve blokzincirine yeni bir bloğun eklenmesi için gerekli koşulları karşılayan karar mekanizmaları olarak tanımlanabilir.
İlk dağıtık konsensüs mekanizması olarak geçen ‘’Proof of Work’’ blokzincirde kullanılan ve madenciliğe dayanan bir mekanizma. ‘Miner’ adı verilen kullanıcılar “Hash” adı verilen matematiksel bir bulmaca çözerek ağın işleyişine katkıda bulunuyor ve karşılığında Bitcoin ile ödüllendiriliyor.
Diğer bir mekanizma ise ‘’Proof of Stake’’ adı ile son yıllarda popülerlik kazanan ‘’Değer Kanıtı.’’ Bu mimari içerisinde bulunan ‘doğrulayıcılar’ blok ekleme işini yapıyorlar. Seçilen kişi ağa yeni bloğu ekler ve ödülünü alıyor. Bu noktada ise sahip olunan coin miktarı önemli. Yani eldeki coin sayısı ne kadar fazlaysa, zincire yeni blok eklemeye hak kazanma şansı da o kadar yüksek.
Merkeziyetsizliğin Sağlayabileceği Yararlar
Merkezi olmayan bir blokzincir sisteminde, kimseyi bireysel anlamda tanımanız gerekmiyor. Ağdaki her üye, verilerin dağıtılmış bir kayıt olarak bir kopyasına veya tam olarak aynı bilgilere sahip. Herhangi bir üyenin kaydı herhangi bir şekilde değiştirilir veya lekelenirse, ağdaki çoğu kişi tarafından reddediliyor. Aynı zamanda belirli aktörlere güvenilmesi gereken sistemlerde zayıf noktaları azaltabiliyor. Vadedilen hizmetlerin sağlanamaması, sistem eksiklikleri, kaynakların tükenmesi sebebiyle yaşanan verimsizlikler ve hatta dolandırıcılık gibi hassas konuları örnek gösterebiliriz. Söz verilen hizmetlerin daha iyi performans ve tutarlılıkla sağlanmasının yanı sıra sistem içerisindeki başarısız senaryoların olasılığının azalması için kaynak dağıtımını da optimize ediyor.
Üç Farklı Merkeziyetsizlik Kavramından Bahsedilebilir
Merkeziyetsizliğin kriptoekonomi alanındaki sık kullanımına dikkat çeken ve blokzincirlerin varoluş nedeni olarak görülebileceğinden bahseden Ethereum’un kurucusu Vitalik Buterin; merkeziyetsizliğin anlamı üzerine yazdığı Medium yazısında, bu kavramın ne anlama geldiğine dair kafa karışıklıkları olduğuna dikkat çekiyor. Merkeziyetsizlikten bahsedildiğinde konuşulabilecek üç ayrı eksen olduğunu ve bunların genel olarak birbirlerinden bağımsız olabileceğini söylüyor. Başlıklar ise sırasıyla mimari merkeziyetsizlik, yönetsel merkeziyetsizlik ve mantıksal merkeziyetsizlik. Bu başlıkları, blokzincir üzerinden şöyle anlatıyor:
‘’Blokzincirleri siyasal açıdan merkezi değildir çünkü kimse bunları kontrol etmez. Mimari açıdan merkezi değildir çünkü altyapısal merkezi başarısızlık noktası — bir sistemin başarısız olması durumunda tüm sistemin çalışmasını durduracak bir parçası — yoktur. Ancak mantıksal açıdan merkezidirler çünkü sistem tek bir bilgisayar gibi davranır.’’
Buterin, merkeziyetsizliğin yararları üzerine olan argümanlarını sıralayarak devam ediyor. Merkezi olmayan sistemlerin pek çok ayrı bileşene dayanması ile arızalanma olasılığının düşüklüğü, saldırabilecek hassas merkezi noktalara sahip olmaması dolayısı ile yok etmenin daha pahalı olduğu, gizli anlaşmaların yapılmasının çok zor olacağı yönündeki tartışmalarının geçerli ve önemli olduğunun altını çiziyor ve farklı görüşleri de listelediği daha derin bir inceleme sunuyor. İleri bir okuma olarak ‘Merkeziyetsizliğin Anlamı’ adlı yazıya buradan ulaşabilirsiniz.
Merkezi Olmayan Sosyal Ağlar 🤳
2004’te başladığı kabul edilen Web2’de, internet kullanıcıları içerik üreterek sosyal ağ hizmetlerine, bloglara ve çeşitli sitelere yükleme yapabiliyor, yani kullanıcılar bilgi paylaşımına katkı sağlıyorlar. Fakat bu paylaşımlar, Google, Facebook ve Amazon gibi örneklendirebileceğimiz şirketler tarafından sağlanan merkezi hizmetler ile mümkün. Web3 ise en temel düzeyde, blokzincire dayalı, merkezi olmayan bir çevrimiçi ekosistemi ifade ediyor. Web3 üzerinde oluşturulan platformlar ve uygulamalar, merkezi bir kişi veya kuruluşa değil, hizmetlerin geliştirilmesine ve sürdürülmesine yardımcı olarak sahiplik payı kazanan kullanıcılara ait oluyor. Web’in yolculuğuna ReFi Türkiye’nin ikinci bülteninde göz atabilirsiniz.
Merkezi olmayan sosyal ağlar, bir işletmenin sahip olduğu merkezi bir sunucu yerine bağımsız olarak çalışan sunucularda çalışır. Blokzincir teknolojisi ile veri girişlerinin dünyanın herhangi bir yerindeki sunucularda saklanmasına olanak tanıyor, veriler bir ağdaki herkes tarafından neredeyse gerçek zamanlı olarak görüntülenebildiği için şeffaflığı artırıyor.
Merkezi olmayan sosyal ağlar, kullanıcılara daha fazla kontrol sağlıyor. Bir kişi kendi sosyal ağını kurabilir ve nasıl çalıştığını ve kullanıcıların ne söyleyebileceğini belirleyebilir. İçeriğin bir şirket tarafından izlenmesi yerine, birleşik bir sosyal ağın kurucusu veya kurucuları, diğer kullanıcılar ile ortak hareket edebiliyor.
Herhangi bir sosyal medya platformunda yapabileceğiniz etkinlikler, örneğin yorum yapmak ve hashtag kullanmak gibi, bu sosyal ağlar içerisinde de gerçekleştirebiliyor. Fakat merkeziyetsiz olmaları, onları eşsiz yapıyor. Güncel sosyal medya platformlarında kullanıcıların veri gizliliğine dair duydukları şüphe ve yetersiz bilgilendirmelerin yanında merkezi olmayan sosyal ağlar, kullanıcılara gizlilik sağlıyor. Mevcut birkaç alternatif ise şöyle sıralanıyor:
Facebook -Diaspora, MeWe
YouTube — Minds, PeerTube
Twitter — Mastodon
Instagram — Karma
WhatsApp — Sinyal
Merkeziyetsiz Yönetim Modelleri
Merkeziyetsizlik kavramının sık görüldüğü alanlardan bir diğeri ise iş dünyası. Merkezi olmayan bir organizasyon yapısı, karar alma sorumlulukları başta olmak üzere üst yönetim özelinde düşünülen konuların, departman başkanlarına, proje yöneticilerine ve bazen ekip üyelerine verilmesiyle şekilleniyor. Merkezi olmayan bir yapıya sahip kuruluşlar, üst yönetimin dağıtılabileceği görevlerden ziyade stratejik planlama ve büyüme fırsatlarına odaklanmasına olanak tanıyor.
Böyle bir yapı, önemli karar ve operasyonların üst düzey yöneticiler ile başladığı ve kademli olarak bir emir komuta zincirine indiği merkezi bir yapıya zıt. Merkezi olmayan şirketlerde, günlük operasyonları yürütmek için karar verme gücü herkes tarafından paylaşılıyor, bir merkeze bağlı kalmıyor.
Merkezi olmayan bir organizasyona örnek olarak Johnson and Johnson şirketine göz atalım. Şirket büyüme gösterdikçe yöneticilerine ve çalışanlarına çeşitli işlevsel ve bölümsel gruplar aracılığıyla daha fazla özgürlük ve özerklik sağlayan merkezi olmayan bir organizasyon yapısına geçmişti. Eski CEO William Weldon, şirket için kontrolü bırakmanın zor olduğunu, fakat işleri yönetme konusunda yöneticilerine güvendiklerini söylüyor. Merkezi olmayan bir organizasyona geçmelerinin ardındaki sebebi ise bu cümleler ile özetliyor:
“Dünyanın dört bir yanında işletmelerimizi yöneten kadın ve erkekler genellikle bu pazarlarda büyümüş, bu pazarları anlamış ve kendilerini bu pazarlarda geliştirmiş kişilerdir. Müşteri kim olursa olsun, müşterinin ihtiyaçları ile daha iyi ilişki kurabilirler.”
ReFi Türkiye Podcast 🎧️
🌱 ReFi Türkiye programı kapsamında , Web3 üzerine düşünen ve inşa eden öncülerle gerçekleştirdiğimiz podcast serimizin 9. bölümü yayında! Bu bölümde konumuz merkeziyetsizlik ve DAO’lar.
Web teknolojileri ile etki ekosisteminin kesişim alanlarını konu alan bölümleri Spotify, Apple Podcasts, Soundcloud ve Spreaker üzerinden dinleyebilirsin. Ayrıca bölümler içinde duyacağın kodla, podcast bölümleri için özel olarak hazırladığımız NFT’leri alabilirsin! 👀
ReFi Türkiye Podcast serisinin 9. bölümünde blokzincir temelli merkeziyetsiz teknolojiler konusunda araştırmaları, makaleleri ve yayınları ile tanınan Turan Sert ile beraberiz. Buradan dinleyebilirsin.