Non Fungible Tokens

Kimisi için yatırım, kimisi için koleksiyon aracı haline gelen NFT’ler kısaca değiştirilemez, eşsiz jetonlar. Sanat koleksiyonu, yatırım aracı, viral olması… İnsanlar farklı sebeplerle NFT’leri satın alıyor. NFT’ler farklı amaçlar ve bakış açıları ile de şekillenebiliyor, bir amaç için bir araç olarak da konumlandırılabiliyor. Bu bakış açısıyla oluşturulan çeşitli projeleri hep beraber inceleyelim.

NFT Nedir?

Vikipedi’de NFT (non-fungible token), dijital bir varlığın benzersiz olduğunu ve bu nedenle birbirinin yerine geçemeyeceğini onaylayan, blokzinciri adı verilen bir dijital defterde depolanan veri birimi olarak tanımlanıyor. Herhangi bir blokzincir platformunu ele alalım, bu platform üzerinde bulunan NFT, tekil bir sanal jetondur. Blokzincir, jetonun aynısından yapılamayacağını ve blok zincirden asla kaybolmayacağını matematiksel olarak garanti etmektedir. Dolayısıyla bir NFT’nin benzersiz kimliği ve mülkiyeti, blokzinciri defteriyle doğrulanabilir. Bu yönüyle fungible token ve kripto paralardan ayrışmaktadır. Kripto paralar ve fungible token’lardan milyonlarca bulunabilir ve her biri aynıdır.

NFT veri birimleri, görsel veya işitsel dijital dosyalarla ilişkilendirilebilir. Örneğin, üretilen bir sanat eserinin dijital kopyası, mülkiyet hakkı, üretim tarihi ve bir blokzincire eklemek istenilen tüm bilgiler kaydedilir ve kilitlenir. Bu eşsiz veri birimi satışa çıkar ve alıcısını bulursa, üretilen blokzincir türü tarafından tanınan bir para ile değiştirilir. Zincirin sahipliği, onu satın alan kişiye devredilir. Bir NFT’yi ücreti ile kendiniz üretebilir veya başkalarından satın alabilirsiniz.

Kaynaklar : 1 , 2 , 3

Utility NFT’ler

NFT’lerden bahsederken gerçek dünya kullanımı için doğrudan uygulama ile donatılmış Utility NFT’lere değinmeden geçemeyiz. ‘Utility NFT’ler’‘, sürekli üyelik avantajlarına ve gerçek dünya deneyimleri için özel olanaklara veya kapalı, premium içeriklere erişime dayalıdır. Bu dijital varlıklar, ortalama akıllı sözleşme belirtecinin bir adım ötesine geçen, paraya çevrilebilir ödüller, üyelikler, etkinliklere erişim ve pasif gelir fırsatları gibi yararlar sunan bir tür “avantajlı NFT”dir. Utility NFT varlıkları, kullanıcılarına ve yaratıcılarına esneklik sunar. Projeler, akıllı sözleşmeler ile desteklenebilir ve bu durum sayesinde üçüncü tarafa olan ihtiyaç ortadan kalkar.

Utility NFT uygulamalarını farklı alanlarda görmek mümkün. Oyun dünyası, moda, spor… Örneğin 10.000 NFT’lik bir koleksiyon bulunduran yarış oyunu World of Freight, ilk NFT destekli tedarik zinciri altyapısı ve ticaret finansmanı protokolü olan Supplain’i oluşturmak istiyor. Kara, su, hava ve hatta uzay yolculuğu araçlarını içeren tüm NFT’ler, oyun içerisindeki araçları yükseltmek ve kişileştirmek için kullanılabiliyor. Diğer bir örnek olarak ise LinksDao’yu gösterebiliriz. LinksDao, kripto tabanlı bir golf kulübü yaratmayı hedefleyen merkeziyetsiz bir kuruluş. Bu kulübe yalnızca LinksDAO NFT sahipleri aracılığı ile erişilebiliyor. Bu isimlerden birisi de NBA yıldızı Steph Curry!

Kaynaklar : 1 , 2 , 3

Sosyal Sorumluluk ve Etki Oluşturulmasında NFT’ler

NFT’ler internet fenomeni olmanın ötesinde karmaşık sorunların çözümünde rol oynayabilir. NFT gibi gelişen teknolojiler; gençlik, iklim değişikliği ve insanı yardım gibi çeşitli alanlardaki sosyal ve çevresel sorunları ele alırken farklı çözümler geliştirmeyi sağlayabilir. NFT’ler aracılığı ile kuruluşlar, bağışçılar ve topluluklar güçlendirilebilir.

Kripto filantopi, sosyal ve çevresel etki odaklı NFTler, KlimaDAO’nun büyümesi ve merkeziyetsiz bilim (DeSci) hareketinin yaygınlaşması ve Ukrayna’daki savaştan etkilenenlere kripto üzerinden yardım ulaştırılması gibi yakın dönemdeki gelişmeler etki ve fayda odaklı çalışmaları bütünüyle dönüştürdü. Örnek verilebilecek bazı projeler arasında ise Beeing Hope NFT ve Buy My Cancer projeleri yer alıyor. 28 sanatçının desteğiyle gerçekleştirilen NFT projesi Beeing Hope NFT, geçtiğimiz senelerde Türkiye’de Akdeniz bölgesinde çıkan orman yangınlarında zarar gören arı popülasyonu yararına oluşturulmuştu. Buy My Cancer projesi ise kanser hastalarının hücrelerinin görüntülerinin NFT haline getirilerek satışını ve elde edilen gelirin hastanın tedavisi için kullanılmasını sağlayan bir NFT olarak sunuluyor. Etki amaçlı NFT’ler için bir pazar yeri de mevcut, Doingud. Platformda yapılan her satın alma karşılığında elde edilen satış başına minimum %5 gelir, içerik oluşturucu tarafından seçilen önceden belirlenmiş bir sosyal etki organizasyonuna tahsis edilmekte.

Bu teknolojilere yapılan yatırımlar ve etrafındaki girişim ekosistemi de Web3’ün dünyamız sorunlarını çözme potansiyelinden etkilenerek canlandı. Bu potansiyele uygun olarak UNICEF Girişim Fonu, kar amacı gütmeyen teknoloji girişimlerine erken aşamada tohum finansmanı ve mentorluk sağlamak için öz sermayesiz kripto para yatırımı yapmak üzerine bir program oluşturdu. ReFi hareketi ise Web3, finansın yanı sıra sosyal etkiye de dokunan yönüyle küresel sorunları çözmek için başka bir yol olabileceğini bize gösterdi.

NFT’ler aynı zamanda NFT sahipleri arasında dayanışma üzerine bir topluluk oluşumunu sağlıyor. Güçlü bir topluluk örneği olarak Pakistan doğumlu Maliha Abidi liderliğindeki “Women Rise” topluluğunu gösterebiliriz. Bu proje, blokzincir teknolojisi ile ilgilenen kadın sanatçılar, aktivistler, yazılımcılar ve bilim insanlarını desteklemekte; kadınların kriptoya katılımı artırmayı amaçlamaktadır.

Türkiye’den eğitim alanında bir örnek olarak, “Hayatı Aydınlatan Kızlar” NFT Projesi’nden bahsetmek mümkün. Erkeklerle özdeşleştirilen elektrik, klima- kombi — yapı tesisat ve iklimlendirme, harita tapu kadastro, ahşap yapı sistemler, kaynak gibi alanlarda kadınların gücünü anlatan NFT tasarımları hem toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik bir çalışma sunuyor; hem de NFT koleksiyonunun satışından elde edeceği gelirin meslek liselerindeki kız öğrencilerin eğitim ve öğretimi için değerlendirecek olmasıyla eğitim süreçlerine katkı sunuyor. Uçurtma projesi de, NFT platformları ve NFT açık artırımları ile, NFT gelirlerini öğrenciler ile buluşturarak öğrencilerin hayallerine ulaşmalarına destek oluyor.

Kaynaklar : 1 , 2 , 3

Kişileri Etrafına Toplayan Bir Soru: NFT’ler Neden Satın Alınıyor?

Sosyal medya ve ilgili araçlar, değeri zamanla artan unsurlar oluşturmaya yardımcı olmaktadır. Bir konu veya sohbete duyulan ortak heyecan, kişiler arasında paylaşılır. Bir konuşma, bir değer değişimi yaratabilir ve bu yaratılan değerler topluluklara aktarılmasıyla daha büyük oluşumlara dönüşebilir. NFT’ler de konuşulan bir değer (conversational currency).

NFT’nin son dönemde gündemden düşmemesi de bu merak unsurunu en yüksek seviyede tutma başarısından kaynaklanıyor. Bu denli merak edilen bir değer, sahibinin de konuşulmasını sağlayarak kişinin prestijini ve üzerinde topladığı ilgiyi artırıyor. NFT sahipleri de sanal ve gerçek dünyada bilinirliklerini artırmak, konuşulmak için bu alana yönelebiliyor. Bu prestij kişilerin sanal ve fiziksel deneyimlere davet edilmelerine öncülük edebiliyor.

Peki NFT’leri satın almak yerine ekran görüntüsünün alınmasıyla sahip olunamıyor mu? Burada NFT tanımına tekrardan dönmek gerekiyor. Üretilen metaların, blokzincir üzerinde benzersiz bir koda sahip olması onu özel bir ürüne dönüştürüyor. Buradaki nokta orijinal metanın sahibi olmak. Özgün değer sahibi olma arayışı olan kişiler için NFT’lerin özgün olmaları, onları satın almak istemelerine sebep oluyor. Özgün derken, bir NFT’den sadece tek bir adet olmadığını, otuz tane kopyası olabileceğinin de altını çizmeliyiz. Yine de bu NFT’ler sınırlı sayısı ile ilgi çekiyor. Kimisi için bir topluluğa dahiliyet, kimisi için statü göstergesi olabilecek bu sahiplik olgusu kişileri orijinal metanın sahibi olmaya itiyor. Bir diğer yaklaşabilecek perspektif ise NFT’nin koleksiyon oluşturabilecek metalar içermesi. Özellikle sanat alanında, blokzincirin sanat eserlerine güven sağlaması koleksiyonerleri NFT’lere çekiyor, ayrıca sanat ile birey arasında erişilebilirlik kazandırıyor. Özgün bir sanat eseri arayan, koleksiyon yapmak isteyen alıcı; erişebilirliği sayesinde tercihini NFT’lerden yana kullanmaya başladı.

Değerli sanat eserlerine erişilebilirlik, uzun süredir aracıların kontrolüne tabi tutuluyor ve bu durum, müzayede evleri veya galeriler gibi geleneksel aracılarla ilişki kurmak istemeyebilecek sanatçılar ve alıcılar arasında bir ayrım oluşturuyor. Bununla birlikte, NFT’lerin ortaya çıkışı, sanatçıların doğrudan alıcı pazarına satış yapmalarına izin vererek, çalışmaları için satışları güvence altına alma fırsatlarını genişletiyor. NFT’lerin sanatçı ve alıcının dijital sanat eserinin satış şartlarını ve olası yeniden satışını kabul etmesini sağlayan yerleşik akıllı sözleşmelere sahip olması ve bu sözleşmeler kendi kendini yürütebiliyor olması ile NFT satışlarında çok az insan müdahalesi gerektirir ya da hiç gerektirmez. Bazı yorumcular bu olguyu “sanatın demokratikleşmesi” olarak savundular. Bu olgu da yalnızca sanat satış işlemlerinde şeffaflık eksikliğinden tamamen şeffaflığa geçişi değil, aynı zamanda açık piyasada sanatın serbest ticareti olarak görülüyor.

Kaynaklar : 1 , 2 , 3

ReFi Türkiye Podcast 🎧️

🌱 ReFi Türkiye programı kapsamında , Web3 üzerine düşünen ve inşa eden öncülerle gerçekleştirdiğimiz podcast serimiz yayında Yeni bölümler için takipte kalın!

Web teknolojileri ile etki ekosisteminin kesişim alanlarını konu alan bölümleri Spotify, Apple Podcasts, Soundcloud ve Spreaker üzerinden dinleyebilirsin. Ayrıca bölümler içinde duyacağın kodla, podcast bölümleri için özel olarak hazırladığımız NFT’leri alabilirsin!

ReFi Türkiye Podcast serisinin bu bölümünde konuğumuz KPMG Türkiye Şirket Ortağı, Veri, Analitik ve Dijital Lideri, Teknoloji Sektör Lideri, KPMG Lighthouse Türkiye Koordinatörü Gökhan Mataracı. Mataracı, Toplum 5.0 felsefesinden yola çıkarak dijitalleşme süreçlerini, teknolojinin sosyal fayda ve etki odaklı kullanım biçimlerini ve bunun bir deneyim olarak tasarlanmasını ele alırken net zero, Sürdürülebilir Kalkınma Araçları, metaverse gibi kavramlar üzerinden de örnekler sundu.

Film Önerisi

24 Eylül 2021’de Vuele platformunda yayınlanan, dünyanın ilk NFT filmi Zero Contact’in başrolünde Anthony Hopkins oynuyor. Pandemi döneminde 17 farklı ülkede üretilen yapım, sanal bir dünyada yüksek teknolojinin tehlikelerine odaklanıyor. Filme yönelik yapılan tanıtım yazılarında “Bu filmin NFT’si aynı zamanda dünyanın ilk interaktif sofistike bulmacasını içeriyor. Bu interaktif bulmaca çözüldükçe gerçek zamanlı olarak güncelleniyor ve nihayetinde Zero Contact evreninde gizlenmiş bir ödüle işaret ediyor. Bir başka deyişle adeta dijital bir hazine avı!” ve “Zoom üzerinden sanal olarak oluşturulan ve yönetilen bir proje için filme daha uygun bir isim yok: Sıfır temas!” değerlendirmeleri öne çıkıyor.

Kaynaklar : 1 , 2