Akıllı Sözleşmeler Nedir?
Basit tanımı ile akıllı sözleşmeler, önceden belirlenmiş koşullar karşılandığında çalışan ve bir blokzincir içerisinde depolanan programlardır. Genellikle bir sözleşmenin yürütülmesini otomatikleştirmek için kullanılırlar. Bu sayede tüm katılımcılar herhangi bir aracının katılımı veya zaman kaybı olmadan sonuca hemen ulaşma imkanı bulur. Önceden kararlaştırılan koşullar karşılandığında bir sonraki eylemi tetikleyerek bir iş akışını otomatikleştirmektedir.
Akıllı sözleşmeler sanal dilde yazılmıştır ve bir dizi programlanmış parametreye dayalı olarak kendi kendini otonom olarak yürütme gücüne sahiptir. İmzacılar arasındaki güvenliği, şeffaflığı ve güveni güçlendirir, değişiklikler önler ve aracılara duyulan ihtiyacı ortadan kaldırır.
Geleneksel sözleşmelere benzer şekilde, akıllı sözleşmeler bir anlaşma etrafında kurallar ve cezalar tanımlar ve bu yükümlülükleri otomatik olarak uygular. Bağımsız olarak çalışabildikleri gibi, birçok akıllı sözleşmeyle de uygulanabiliyor.
Akıllı bir sözleşmenin ayrılmaz bileşenleri, nesneler olarak adlandırılır. Bir akıllı sözleşmede temel olarak üç nesne vardır — akıllı sözleşmelerde yer alan taraflar olan imza sahipleri; anlaşma veya sözleşme konusu; ve belirli terimler.
Akıllı Sözleşmelerin Tarihi Arka Planı
Akıllı sözleşmeleri anlamak için bu kavramın geçmişine ufak bir göz atabiliriz. Terim, ilk olarak bilgisayar bilimcisi ve kriptograf Nick Szabo tarafından yaklaşık 20 yıl önce Washington Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisiyken tanıtıldı. Szabo, terimi şöyle aktarıyor;
Yeni kurumlar ve bu kurumları oluşturan ilişkileri resmileştirmenin yeni yolları artık dijital devrimle mümkün hale geliyor. Bu yeni sözleşmeleri “akıllı” olarak adlandırıyorum çünkü cansız, kağıt tabanlı atalarından çok daha işlevseller. Yapay zeka kullanımı ima edilmez. Akıllı sözleşme, tarafların bu taahhütleri yerine getirdikleri protokoller de dahil olmak üzere dijital biçimde belirtilen bir dizi taahhüttür.
2018’de gerçekleştirilen bir akademik araştırmada, akıllı sözleşmelerin, önceden programlanmış belirli adımları otomatik olarak yürütebildikleri için kâğıt sözleşmelerden daha akıllı olabileceği, ancak bir sözleşmenin daha öznel gereksinimlerini çözümleyebilecek akıllı araçlar olarak görülmemesi gerektiği bilgisine yer veriliyor.
Akıllı Sözleşmeler Nasıl Çalışıyor?
Akıllı sözleşmeler, bir blokzincirde koda yazılan basit “eğer/ne zaman… o zaman…” ifadelerini izleyerek çalışır. Bir bilgisayar ağı, önceden belirlenmiş koşullar karşılandığında ve doğrulandığında eylemleri yürütür. Bu eylemler, uygun taraflara para yatırmayı, bir aracı kaydettirmeyi, bildirim göndermeyi veya bir bilet düzenlemeyi içerebilir. Blokzincir daha sonra işlem tamamlandığında güncellenir. Bu, işlemin değiştirilemeyeceği ve yalnızca izin verilen tarafların sonuçları görebileceği anlamına gelir.
İlk olarak, sözleşme tarafları sözleşmenin şartlarını belirlemelidir. Sözleşme şartları kesinleştikten sonra programlama koduna çevrilir. Temel olarak kod, gelecekteki bir işlemin olası senaryolarını tanımlayan bir dizi farklı koşullu ifadeyi temsil eder.
Kod oluşturulduğunda, blokzincir ağında saklanır ve blokzincirdeki katılımcılar arasında çoğaltılır.
Ardından kod, ağdaki tüm bilgisayarlar tarafından çalıştırılır ve yürütülür. Sözleşmenin bir şartı karşılanırsa ve blokzincir ağının tüm katılımcıları tarafından doğrulanırsa, ilgili işlem gerçekleştirilir.
Üç Farklı Merkeziyetsizlik Kavramından Bahsedilebilir
Peki, bu sözleşmeler nerede çalışıyor?
Blokzincir üzerinde akıllı sözleşmeler geliştirmek ve yürütmek için en yaygın kullanılan platformlardan bazılarına örnek olarak aşağıdakileri sıralayabiliriz.
Ethereum: Akıllı sözleşmeler, Solidity adlı bir programlama dilinde yazılır ve Ethereum sanal makinesi tarafından yürütülür. Ethereum platformu, yaygın bir seçim olarak bilinmektedir.
Hyperledger: Linux Vakfı tarafından geliştirilen, kripto para birimi olmayan, akıllı sözleşmelerin geliştirilebileceği esnek bir platform olan açık kaynaklı bir sistem olarak tanınmaktadır.
Counterparty: Bu platform, verileri Bitcoin işlemlerine dahil eder, yani kripto para biriminin blokzincirini kullanır ve üzerinde sözleşmelerin geliştirilmesine izin verir.
Polkadot: Blokzincire bir alternatiftir ve normalden daha fazla işleme izin veren parachain’leri, zincirler içindeki zincirleri barındırmasıyla ünlüdür.
Akıllı Sözleşmelerin Yararları Neler Olabilir?
*Verimlilik ve Doğruluk
Bir koşul yerine getirildiğinde, sözleşme derhal yürütülür. Akıllı sözleşmeler dijital ve otomatik olduğundan, işlenecek evrak işi yoktur ve genellikle belgelerin manuel olarak doldurulmasından kaynaklanan hataları uzlaştırmak için harcanan zaman kaybı yaşanmaz.
*Şeffaflık
İşin içinde üçüncü taraf olmadığından ve şifrelenmiş işlem kayıtları katılımcılar arasında paylaşıldığından, bilgilerin kişisel çıkar için değiştirilip değiştirilmediğini sorgulamaya gerek görülmemektedir.
*Güvenlik
Blokzincir işlem kayıtları şifrelenir, bu da onların kırılmasını çok zorlaştırır. Ayrıca, her kayıt, dağıtılmış bir defterdeki önceki ve sonraki kayıtlara bağlı olduğundan, bilgisayar korsanlarının tek bir kaydı değiştirmek için tüm zinciri değiştirmesi gerekecektir.
*Tasarruf
Akıllı sözleşmeler, aracıların işlemleri gerçekleştirme ihtiyacını ve dolayısıyla bunlarla ilişkili zaman gecikmelerini ve ücretlerini ortadan kaldırır.
Bu yararlar, akıllı sözleşmeleri önemli hale getirmektedir.
Akıllı sözleşmeler, çevrimiçi iş yapma biçiminde devrim yaratma potansiyeline sahip olabilir. Üçüncü şahıslar tarafından ayrıca bir yaptırım olmadan, geleneksel sözleşme hukukundan daha hızlı ve daha uygun hale gelebilir, bu da işletmeler ve tüketiciler finansal bir avantaja dönüşebilir.
Ayrıca blokzincir üzerinde olmaları sebebiyle merkeziyetsizlerdir ve bu akıllı sözleşmeleri daha güvenli yapmaktadır. Bir önceki bültende merkeziyetsizlik kavramını anlatırken tartıştığımız gibi, başarısızlığa sebep olabilecek tek bir noktası veya hileli aksiyonlara karşı güvenlik açığı yoktur. Tüm tarafların fonlarına her zaman erişimi olmasıyla beraber dolandırıcılığın azaltılmasına, hem alıcıların hem de satıcıların korunmasına yardımcı olur.
Şirketler açısından da akıllı sözleşmelerin geliştirilmesi önemli. Şirketlerin karşılaştığı en önemli sorunlardan biri, üçüncü taraflarla ilişkilerde güven eksikliğidir. Kuruluşlar, güven ve şeffaflık eksikliğinden dolayı anlaşmaları yaparken zaman kaybı yaşamakta. Fakat akıllı sözleşmeler, koşulların herkese açık olarak görülebilmesiyle önem taşır. Değişmez ve erişilebilir sözleşmeler oluşturmayı mümkün kılar.
Akıllı Sözleşmelerin Kullanıldığı Örnekleri İnceleyelim 🔎
İtibar verilerinden dijital varlıklara kadar, dijital bir kimlik oluşturmak için bileşenleri bir akıllı sözleşmede depolayabilirsiniz. Akıllı sözleşmeler çeşitli çevrimiçi hizmetlere bağlandığında, karşı taraflar, kimliklerini açıklamadan bireyler hakkında bilgi edinebilir. Akıllı sözleşmeler, borç verenlerin potansiyel riski ölçmek için kullanabileceği kredi puanları içerebilir.
Örneğin, MyEarth ID, kullanıcıların dijital kimlik verilerini kontrol etmelerine ve üçüncü taraflarla güvenli bir şekilde doğrulamalarına olanak tanıyan merkezi olmayan bir ‘’Kimlik Yönetim Sistemi’’dir.
Blokzincir teknolojisinin ve ilgili akıllı sözleşme teknolojisinin en heyecan verici uygulamalarından biri, makine öğrenimi ve yapay zeka (AI) ile ilgili olanlar gibi karmaşık hesaplama görevlerini kolaylaştırma yeteneğidir. Yapay zekanın, blokzincir teknolojisinin merkezi olmayan güvenliği ve değişmezliği ile birleştirerek, yapay zeka destekli akıllı sözleşmeler oluşturma potansiyeli vardır.
Örnek olarak Zilliqa, tescilli akıllı sözleşme programlama dili ile gelişmiş hesaplama yetenekleri geliştiren birçok blokzincir platformundan biridir.
Akıllı sözleşmelerin, herhangi bir aracıya veya üçüncü tarafa ihtiyaç duymadan çalışabildiğinden bahsetmiştik. Uçtan uca bir tedarik zinciri için bir akıllı sözleşme tasarlanması, günlük yönetim veya denetim gereksinimi ortadan kaldırır. Programın dışında alınan herhangi bir teslimat, sorunsuz bir operasyon sağlamak için önceden kararlaştırılan önlemlerle hareket eder.
Datahash, Avustralya’nın ilk tam hizmetli tarımsal tedarik zinciri platformu örneği. Yılda 3 milyar dolarlık sahte şarap pazarını engellemek için çalışıyor.
ReFi Türkiye Podcast 🎧️
🌱 ReFi Türkiye programı kapsamında , Web3 üzerine düşünen ve inşa eden öncülerle gerçekleştirdiğimiz podcast serimizin 10. bölümü yayında! Bu bölümde, Gülcen Yayla ile Web3 alanındaki yetenek gelişimini konuştuk.
Web teknolojileri ile etki ekosisteminin kesişim alanlarını konu alan bölümleri Spotify, Apple Podcasts, Soundcloud ve Spreaker üzerinden dinleyebilirsin. Ayrıca bölümler içinde duyacağın kodla, podcast bölümleri için özel olarak hazırladığımız NFT’leri alabilirsin! 👀
Konuğumuz Gülcan Yayla’dan kendi çalışmalarını dinledik ve djital ekonomide gençlerin önündeki engellerin üzerinde durarak bu alanda nasıl özgüven geliştirilebileceğini, yardımlaşma dinamiklerini ve iletişim becerilerini ele aldık. Kurumların Web3 ekosistemindeki sorumluluklarını Türkiye’nin blokzincir teknolojilerindeki konumunu konuştuk.
Haftanın İzleme Önerisi 🎥
MetaCafe kanalında gerçekleştirilen, Çiğden Öztabak’ın sunduğu yayında imece Yönetim Kurulu üyesi Buğra Çelik yer alıyor. ReFi kavramının anlamının, blokzincir teknolojinin toplum yararına getirdiği yeniliklerin ve sektördeki genç yeteneklerin konuşulduğu bölümü izleyebilirsiniz.